Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadeleyi başlatmak için çıktığı yolda ilk durak olan, Samsun’a ayak basışının yıl dönümünü kutlamanın mutluluğu ve idraki içerisindeyiz. Atamızın Samsun’a çıkışını gerektiren gelişmeler Anadolu topraklarının düşman postalları altında ezileceğini işaret eden Mondros Mütarekesi’ne dayanmaktadır.
Osmanlı Devleti’nin de yenik duruma düştüğü Birinci Dünya Savaşı sonrasında 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi hükümlerince Osmanlı Ordusu dağıtılmış, askeri birliklerin terhisine karar verilmiştir. Böyle bir durum karşısında Adana’da görevli bulunan Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Paşa, 10 Kasım 1918’ de İstanbul’a hareket eder. 13 Kasım 1918’de tren Haydarpaşa’ya ulaştığında Mustafa Kemal acı bir sürprizle karşılaşır: 1915’te on binlerce şehit verilip Çanakkale’de geçit verilmeyen müttefik donanması Mondros gereğince ellerini kollarını sallayarak Marmara’dan İstanbul’a girmektedir.
Mustafa Kemal Paşa acıyla izlediği bu manzara karşısında Yaveri Cevat Abbas’a Türk’ün kararlılığını gösteren, tarih kitaplarına yazılan şu cümleyi kuracaktır: Geldikleri gibi giderler!
Mondros’un ezici şartları altında İstanbul’da hiçbir mücadelenin gerçekleştirilemeyeceğini anlayan Mustafa Kemal Atatürk, çareyi Anadolu’nun bağrına, milletin sinesine dönerek Kurtuluş mücadelesini başlatmakta bulmuştur. Türk halkının yazacağı bağımsızlık destanının yaşanacağı Anadolu’ya yöneliş kararıyla 16 Mayıs’ta İstanbul’dan başlayan yolculuğun ilk adımı 19 Mayıs 1919'da Samsun’a çıkılarak atılmıştır.
Milletimiz, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde her türlü imkansızlığa rağmen büyük bir kahramanlık göstererek, topraklarımıza ve varlığımıza göz diken işgalci kuvvetlere unutamayacakları bir ders vermiş ve Anadolu topraklarını düşmandan temizlemeyi başarmıştır.
Kurtuluş mücadelesinin güç kaynağı hiç şüphesiz milletimizin iradesi olmuştur. Bugün de bu duyguların yaşatılması için hepimize özelliklede de Atamızın Cumhuriyeti emanet ettiği biz gençlere büyük sorumluluklar düşmektedir.
Sevgili kardeşlerim;
Atalarımızın canları pahasına savundukları bu vatan üzerinde kurulan ülkemizin geleceği, bağımsızlık bilinciyle yetişen bizlere emanet edilmiştir. Atamızın bu yolda çizdiği istikamet olan ilim ve fenden ilerleyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni daha aydınlık yarınlara ulaştıracağız. Bu yolda her zaman çalışkan olmaya ve durmadan ilerlemeye ihtiyacımız olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bağımsızlık uğrunda can veren şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor; geleceğimizin teminatı olan genç kardeşlerimizin ve halkımızın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını en içten duygularımla kutluyorum.