Alibey Mahallesi, Gülyalı İlçesi sınırları dahilinde kurulmuş en eski ve en kalabalık yerleşim birimlerinden birisidir. Tahrir Defterlerinde “Karye-i Alibeğlü” olarak geçmektedir. Bölgenin Türkler tarafından fethedildiği 14. yüzyılın sonlarında veya 15. yüzyılın başlarında kurulmuş olmalıdır. Tarihi süreç içinde Ebulhayr’ın yönetim merkezi olarak görülmektedir. Yöre 1427 yılında Osmanlı yönetimine geçince tahriri yapılmıştır. Bu tahrir sırasında Osmanlılardan önce bölgeye hakim olan Hacı Emiroğulları Beyliği’nin idari örgütlenmesine sadık kalınmıştır.
Kayıtlara göre Alibeğlü Köyü’nün tımarının Pir Alik oğlu Şeyh Mehmed’e ait olduğu görülmektedir. 1455 yılında Alibeğlü Köyü’ndeki vergi mükellefleri ve asker sayıları da belirtilmektedir. Osmanlı Devleti vatandaşlarına toprağı işlemeleri karşılığında asker vermelerini de zorunlu tutmuştu. Bu tür toprak rejimlerine tımar sistemi denilirdi. Devlet, seferi zamanlarda köylerde belirtilmiş kişileri askere alır, seferi olmayan barış zamanlarında ise vatandaşına verdiği toprağın büyüklüğü oranında onlardan vergi alırdı. Bir çiftten kasıt, verimli topraklarda yaklaşık 80, orta topraklarda 100, verimsiz topraklarda 150 dönüm büyüklüğündeki topraktır. 50 dönümden daha küçük araziye sahip kişilere “bennak” ya da “ekinlü” denilirdi. Vergi mükelleflerinde “caba” olarak işaretlenenler ise çok daha az vergi verirlerdi. “Mücerred” olarak yazılı olan vergi mükellefleri ise, evlenmemiş olanlardı. Camilerde görevli olan ve “mülaziman-ı cami” diye adlandırılan şahıslar, tuttukları topraklarla birlikte vergiden muaf tutulmuşlardı. Behre-i gendüm vergisi, buğdaydan alınan vergiydi. Bu vergi genellikle işlenmiş buğdaydan alınırdı. Alibeğlü Köyü’nden 1455 yılında 20 müd gendüm (buğday) ve 20 müd Behre-i cev (arpa) vergisi alındığı görülmektedir. Ayrıca ceviz ve meyve vergileri, kira vergileri ve pazarlardan alınan vergiler de alınırdı.
Kimi kişilerden de kalelerde kullanılmak üzere ok, yay, atmaca, asker elbisesi dikimi gibi yapılan işlerin karşılığında vergi alınmazdı. Alibeğlü Köyü’nde dört kişi de haddad (demirci) olarak görülmektedir. Subaşı Musa Bey’in maden ocakları da (Hassa-i Küreciyan) olarak belirtilmiştir. Ordu yöresindeki demir ocakları gelirleri 1455 Tahrir Defteri kayıtlarına göre Subaşı Musa Bey’in hassaları arasındadır. Bu gelirler daha sonra şehzade hassı olmuştur. Bu durumda köyde Ardıç oğlu Taştimur ve İsmail oğlu Ahmet’in maden ocakları da olmalı. “Küreciler fırın yaktıklarında bütün resimleri (vergiler) ödemek zorundaydılar. Hariçten birisi fırın yakarsa her fırın için hassaya 4 batman gelir (bu gelirler, behre-i gendüm/buğday olarak hesaplanırdı) ayrıldıktan sonra gerisi kendisinin olmaktaydı. Küreciler, avarızdan (geçici vergi) muaf oldukları halde raiyyat rüsumu ödüyorlardı. Çeltükçü, derbentçi ve köprücüler de bu yörede aynı statüye tabi idiler.” Rumbeğlü Köyü’nün tımarının yarısına sahip olan Eşküncü Hasan Bedraga’nın da Alibeğlü Köyü’nde hissesinin bulunduğu da anlaşılmaktadır. 1455 tarihli Tahrir Defteri kayıtlarına göre Alibeğlü Köyü’nde 74 hane vardır. Bu hanelerden 57 tanesi vergi mükellefi ve asker olarak belirtilmiştir.
1485 tarihli Tahrir Defteri’nde de Bölük-i Ebulhayr’ın en kalabalık köyü 61 hane ile yine Alibeğlü görülmektedir. Köyün tımarı ikiye bölünmüştür. Tımarın yarısını Ali Çelebi evladı Budak ve Hüseyin, diğer yarısını da İbrahim oğlu Hasan Ali almaktadır. Köyden 55 kişinin vergi mükellefi ve nefer yazıldığı anlaşılmaktadır. 1485 yılında 12 müd buğday ve 10 müd arpa vergisi alındığı meyve ve Pazar vergilerinin haricinde “öşr-i kovan” vergisinin de alındığı belirtilmektedir. Bu durumda 1485 yılında Alibeğlü Köyü’nde arıcılık da yapıldığı anlaşılmaktadır. Vergilerin karşısındaki rakamlar akçe olarak bu vergilerin değerini belirtmektedir. 1485 yılında köyden “niyabet” vergisi alındığı görülmektedir. Bu duruma göre “Bölük-i Ebulhayr” naiplik olmuş demektir. Naip, kadıların bir alt makamınıdır. Kadılar tarafından aynı görevi ifa etmeleri için “Naiplik”lere naip atanırdı. Bunlar günümüzdeki mahkemelerin yerini tutarlardı. 1520 yılında Alibeğlü Köyü’nde 118 vergi mükellefi görülmektedir. Bunlardan 114 tanesi nefer, 4 tanesi ise müsellemdir. Neferlerin 33 tanesi mücerreddir. Yani evlenmemiş olan mükelleflerdir. Bu rakamlardan Alibeğlü Köyü’nün 1520 yılındaki nüfusunu tahmin etmek de kolaylaşmaktadır. (Hanex5+mücerred) formülüne göre köyde (114x5+4=574) kişi bulunduğu söylenebilir. Köyden 1520 yılı Tahrir Defteri kayıtlarına göre 3.418 Akçe, vergi toplandığı anlaşılmaktadır. Tahrir Defterleri döneminde Alibeğlü Köyü’nde 1547’de 129, 1613’te 139 hane bulunduğu görülmektedir. 16. yüzyılın sonları ve 17. yüzyılın ilk yarısında Anadolu’nun büyük kısmında olduğu gibi Ordu yöresinde de çok büyük bir nüfus krizi yaşanmıştır. Bu büyük nüfus azalmasını birkaç sebebe dayandırmak mümkündür. Bu sebeplerden ön önemlisi Celali İsyanlarıdır. Bu isyanlar sırasında özellikle kırsal kesimde yaşayan insanlar tamamen korumasız kalmıştır. Bu dönemde hem devlet görevlileri, hem de eşkıyalar tarafından köyler yağmalanmış, vatandaşların can ve mal güvenliği kalmamıştır. “Büyük Kaçgun Dönemi” denilen ve tarihimizin en karanlık günlerinin yaşandığı bu sıralarda bir de suhte isyanları çıkmıştır. Medreseli İsyanı da denilen suhte isyanları sonucunda köylerde mezhep baskısına maruz kalan insanlar, kuş uçmaz kervan geçmez denilebilecek sarp arazilere çekilmek ve oralarda köy kurmak durumunda kalmıştır. Bölgedeki nüfus krizinin sebebi sadece bu isyanlar da değildir. Aynı tarihlerde meydana gelen salgın hastalıklar ve Kazak baskınları da sahillerin boşalmasına ve nüfusun düşmesine neden olmuştur. Alibeğlü Köyü’nde 1642/43 Tarihli Avarız Defteri’nde 26 hane görülmektedir. Büyük bir köyün 1618 tarihinde 139 haneden 25 yıl içinde 26 haneye düşmesi dikkat çekicidir. Avarız Defterlerinde sadece vergi verebilecek hanelerin belirtilmesi, gerçek hane sayısını bilmemizi engellemektedir. Ancak bu durum bile, nüfus krizinin bölgedeki vahim sonucunu açıklamasını anlamamıza engel değildir.
Alibey Köyü, 29.2.1972 tarih ve 10645 sayılı kararla kurulan Gülyalı Belediyesi’nin mahallesi olmuştur. 2019 yılı itibariyle 406 nüfusa sahiptir.
Kaynak: BAŞ, Mithat ve TEPE, Şinasi (2013). Gülyalı İlçesi Tarihi: Ebulhayr Kethüda. Gülyalı Bel. Yay., s. 101-108.